Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan gerçekten sadece sevgiyle konuştuğunda neye benzeyebileceğini gösteriyordu
Sayfa 256 - Destek Yayınları
İnsan neye hazırsa ona dönüşür.
Sayfa 241 - Destek Yayınları
Reklam
Ey dinî cemiyetler!..Maksadımız, müteferrik cemiyetler maksadda itttihad etmeleridir. Mesalikte ittihad mümkin olmadığı gibi, câiz de değildir. Zîrâ taklid yolunu açar. Ve "neme lâzım, başkası düşünsün," sözünü de söylettirir. Mezahib-i erbaânın ihtilafı bu sırrı îma eder. İslâmiyete hizmet isteriz. Ne yolda olursa olsun!
Bkz. stalklamak (izlemek)
Karşı taraf artık hayatımızda olmadığı halde, onu ısrarla — sanal da olsa— var etmeye çalışmak ruhsallığımızda neye hizmet ediyor?
Sayfa 136
Yasak olmayan hazları arayanlar, haz konusunda yasakları delen kişilerin aklının ucundan geçmeyen şeyleri bilebilir - örneğin hazların tek bir amaca hizmet ettiğini. Ya da cesaret gerektirmeyen hazların cesaret gerektiren hazlar hakkında neler söyleyebileceğini; duygudaşlığın ya da arkadaşlığın hazlarının erotik ilişkilerle ve bunların kaçınılmaz şiddetiyle ne alakası olabileceğini. Ya da gözdağıyla haz veya ustalıkla beceri arasındaki farkı ve ustalığın alternatiflerinin neler olabileceğini. Bir yanda insanın neye katlanabileceğine ve neyin keyfine varabileceğine dair bilgi vardır, diğer yandaysa insanın neye katlanabilmesi ve neyin tadına varabilmesi gerektiğine dair bilgi.
Sayfa 115Kitabı okudu
"İnkılâp, eskiyi, kötüyü, çirkini birden yıkıp, yerine yeniyi, iyiyi, güzeli koymaktır. Islahat, eski ile yeniyi, kötü ile iyiyi, çir- kin ile güzeli, yan yana yaşatmaktır. Dünküler, Cumhuriyet'e kadar neye teşebbüs ettilerse, hamle, hadise namına ne yaptılarsa ıslahat [yenileşme] tarifinin sınırlarını aşamadılar. Ne kadar çabaladılarsa, bu girdaptan dışarı çıkamadılar. Yaptıkları her şey bozuldu, çürüdü ve çöktü. Çünkü yarım tedbirlerle mevcudu yaşatmak istediler. Enerjik hareket yapamadılar. Çünkü tek kaldılar. Çünkü zümrelere ve şahsî menfaatlere dayandılar. Şeriattan korktular, padişahtan çekindiler ve kendilerini düşündüler. Bu sebeple milleti feda ettiler. Ne Nizamı Cedit, ne Tanzimat, ne Islahat Fermanı, ne Birinci, ne İkinci Meşrutiyet, hiçbiri, bir inkılâp [devrim] ifade etmedi. Kanunun yanında fetva yaşadı. Medenî mahkemenin arkasında şer'i mahkeme sırıttı. Adalet savurdular, haksızlık biçtiler, faziletten bahsettiler, rezalete misal oldular, sulh diye haykırdılar, harpten başlarını kaldıramadılar, siyaset göstermek istediler, hamakat numunesi oldular. Demokrasiden dem vurdular, daima aristokrat yaşadılar. Velhasıl, manasız, gülünç ve hain ıslahatçı [yenilikçi) zümrelerden bu memleket çok çekti. Akacak kanı, dökülecek gözyaşı, verilecek tuz parası ve harcanacak evladı kalmadı..."
Reklam
Mantık kuvveti dağları devirir! En mantıksız nesneleri, mantık kuvvetiyle, yutturmak mümkündür, dostlar. .. Biraz ilmi konuşacak olursak, mantık iki türlüdür : Birisi : Skolastik mantık, resmi mantık; ötekisi diyalektik mantık ... Bun­lardan birincisi zeka oyunudur, değişmemezliği, hareketsizliği esas edinmiştir... İkincisi, bizzat hayatın, hareketin ifadesidir. .. Bizim allamelerimiz, mantık deyince, birincisini anlarlar ... Bu birincisi, yani skolastik mantık, taaa ... ilmi konuşmayı biraz fazlaca kaçırdık, iki gözüm. Bahsin bu tarafını geçelim ... Sonra, mahut fizyoloji kitabını yazan doktora döndürürler bizi ... Neme lazım! ..
İnsanlar da neye inanıyorlarsa onu yapmalıydılar.
Sayfa 27 - Yakamoz YayınlarıKitabı okudu
zaten insan neye hazırsa ona dönüşür.
Sayfa 241 - destek yayınlarıKitabı okudu
Dinler Tarihi Meğer Çok Oynakmış Satır aralarına en değerli ilmi sır bilgileri yazmak bu yazın ustasının en değerli hüneridir. Tarihi olan kültürü olan ve sır taşıyıcıları tarafından değiştirilmesine asla izin verilmeyen bir tek Türkler var. Zaman zaman devleti yöneten gafletler yüzünden yaşanır gerilemeler. Dijital peygamberler dinler
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.